İhtiyati Haciz Nedir?

İhtiyati haciz (İİK m. 257-286 ve devamı), alacaklının, henüz kesin haciz isteme yetkisinin gelmediği bir zamanda, mahkeme kararıyla borçlunun borca yetecek kadar malına el koymasına izin verir. Bu, geçici bir hukuki koruma türüdür. Alacaklıya satış isteme yetkisi de bu hacizle verilmez (m. 108; 268). İhtiyati haciz, yalnızca itirazın geçici olarak kaldırılması halinde uygulanabilirken, geçici haciz çok daha geniş bir kapsama sahiptir.

Geçici Haciz Nedir?

Geçici haciz, alacaklının icra mahkemesinde itirazın geçici kaldırılması talebi üzerine talep edebileceği hacizdir (İİK m. 69/1). Kesin haciz ve geçici haciz aynı şekilde yapılır. Sonuç olarak, m. 83’e göre borçlunun ücretine geçici haciz konulabilir; ancak, icra dairesine yatırılan para, geçici hacze dönüşmedikçe alacaklıya ödenemez. Kesin hacizle geçici haczin tek farkı, geçici haczin sahibi alacaklının satışı istememesine izin vermesidir (İİK m. 108/1). Sonuç olarak, üzerinde geçici haciz olan mal, kesin haciz sahibi alacaklının talebi üzerine satılırsa, geçici haciz için ayrılacak pay alacaklıya verilmez, yerine bankaya yatırılır (İİK m. 138/4). Bununla birlikte, geçici haciz sahibi alacaklıyı korumak için m. 106’da belirtilen satış

Devamını okumak için tıklayın…Geçici Haciz Nedir?

Haciz Nedir?

Ödeme emri kesinleşmiş olsa da, borçlu borcunu ödemezse, alacaklı takibe devam edilmesini, yani haciz isteme hakkına sahiptir. Bunun üzerine, alacaklının talebi üzerine icra dairesi borçlunun mallarını haczeder, satar ve bu parayla alacaklının alacağını öder. Alacaklının para ile tatmin edilmesi, icra ve iflas hukukumuzun en önemli kuralıdır; yani, alacaklı alacağını para olarak alır. Yoksa, haczedilen mallar borçlunun alacağına karşılık olmak üzere alacaklıya devredilemez. Bunun yerine, haczedilen mallar satılır ve alacaklının alacağı ödenir. Genel haciz prosedürü, ödeme emrinin kesinleşmesinden sonra aşağıdaki aşamalardan oluşur: Haciz (İİK m. 78-105) Hacizli malların paraya çevrilmesi (satılması) (İİK m. 106-137) Elde edilen paranın alacaklıya ödenmesi (veya alacaklılara

Devamını okumak için tıklayın…Haciz Nedir?

Ödeme Emrinin Tebliği

Ödeme emri, ancak borçluya bildirilerek beklenen hüküm ve sonuçları gerçekleştirir. Bunun için, takip talebini alan icra dairesi, ödeme emri düzenleyerek borçluya tebliğe gönderir (m. 61/1). Ödeme emrinin geçerli olması için icra müdürünün üç gün içinde tebliğe göndermesi gerekmez. Bu üç günlük süre geçtikten sonra borçluya gönderilen ödeme emri de geçerlidir. Yine de icra müdürünün sorumluluğu olabilir. Ödeme emri, icra dairesi tarafından PTT aracılığıyla iletilir. Ancak Tebligat Kanunu’nun 41. maddesine göre, icra dairesi, işin niteliğine göre re’sen veya talep üzerine, dairede çalışan memurlarla da tebligat yapabilir. Borçlu, ödeme emrini alır. Birden fazla borçluya veya takip arkadaşına takip yapılıyorsa, her birine ayrı

Devamını okumak için tıklayın…Ödeme Emrinin Tebliği

Borçtan Kurtulma Davasında Yetki ve Görev

Bu konuda kanun iki ayrı yetki kuralı kabul etti. Bunun bir sonucu olarak, iki yetkili mahkeme seçilmiştir; İcra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ve alacaklının yerleşim yeri mahkemesi (m. 69/2). Borçlu, bu iki yer mahkemelerinden talep ettiğinde borçtan kurtulma davasını açabilir. Bununla birlikte, borçtan kurtulma davası için yetkilendirilmiş mahkeme yoktur. Bununla birlikte, tacir veya kamu tüzel kişisi olarak taraflar, borçtan kurtulma davası hakkında bir yetki sözleşmesi yapma yetkisine sahiptir (HMK m. 17). çünkü yetki kuralları m. 69/2’de kesin değildir. Para alacağı nedeniyle dava bakmakla görevli mahkeme genellikle asliye hukuk mahkemesidir (HMK m. 2). Bununla birlikte, dava konusu özel görevli mahkemenin yetkisine

Devamını okumak için tıklayın…Borçtan Kurtulma Davasında Yetki ve Görev

Borçtan Kurtulma Davası Nedir?

İcra mahkemesince itirazı geçici olarak kaldırılan borçlu, borçtan kurtulma davası olarak bilinen borçtan kurtulma davası için yedi gün içinde (icra mahkemesi dışındaki) mahkemede bir dava açabilir. Borçtan kurtulma davası, hukuki olarak bir menfi tespit davası olarak kabul edilir. Borçlu, icra takibi tamamlanana kadar menfi tespit davası açabilir (m. 72). Ancak borçlu, itirazın geçici kaldırılması kararından itibaren yedi gün içinde menfi tespit davasını açarsa, bu dava borçtan kurtulma davası olarak bilinir. Bu nedenle, borçtan kurtulma davası, itirazın geçici kaldırılması kararı üzerine yedi gün içinde açılan menfi tespit davasına verilen icra hukukuna özgü teknik bir terimdir. Bu yedi gün geçtikten sonra, borçlunun

Devamını okumak için tıklayın…Borçtan Kurtulma Davası Nedir?